04
Yahya Amca; eşini kaybetmiş, çocukları şehirde, kendisi emektar evinde yaşayan, yalnız, yaşlı bir adamdı. Tatlı bir sohbeti ve insanın içine işleyen bakışları vardı. Belgesel projemiz için video kayıtlarını aldık. Mimiklerin sürekli kayıtları, sesler ile birlikte duyguları daha bir okunur yapıyordu. Her odasında uzunca oturup, hissedilecek birçok anısı olan, geneli ahşap, iki katlı bir evdi burası ve köpeği ile birlikte yaşıyordu. Bize, çekimlerde, az ziyaret edildiğinden ve unutulduğundan yakındı bolca. Bazen kendi halimizde takılırken, pencereden çok uzağa, anılarına baktığını görüyordum. O hallerin çoğunu hep içime çektim, fotoğraflarını çekemedim. Fotoğrafın hiç birşey olup, ancak hatırlatan olduğu andı bu deneyim. Ayrıca, o evde dolaşırken anıların biriktiği köşelere öyle bir makine doğrultmalıydım ki, bir çerçeve açmalı ve geçmiş zamandan sahneler göstermeliydi bana, çekmesem bile onları görmeli, onları tadmalıydım.
Devamı»03
Afsad Kontrast Dergisi, Mart Nisan 2012, 28. sayıda yayınlanmıştır.
Devamı»19
Afsad’la Doğadayız Atölye’mizin kış gezisinde Çamkoru’daydık. Hava soğuk ama güneşliydi. Yağan yoğun kar dolayısıyla yollar kapanmıştı. Aracı Çamlıdere-Çamkoru sapağında bırakıp gölete kadar fotoğraf malzemeleri ve kumanyalarımız ile 5 km yürüdük. Önümüzden kar küreyerek ilerleyen palet olmasaydı bu derin karda gölete ulaşmamız mümkün değildi. Köy İşleri’nden yetkili bir kişi ile görüştüğümüzde bu kadar kar yağışını bir de 1984 yılında gördüğünü söyledi. Göle doğru ilerlerken karda oluşan rüzgar izleri çekmeye değerdi. Ayrıca sade ve dingin manzaralarda hem içe çekmek hem de fotoğraflamak için harikaydılar.
Devamı»18
Afsad’la Doğadayız Atölye’miz ile heyecanla Tuz Gölü gezisini beklemekteydik ama ne yazık ki yağan yağmurlar Tuz Gölü ve civarını çamur deryasına dönüştürmüştü, gün batımı şansımız da çok bulutlu kapalı bir gökyüzünden dolayı kalmamıştı. Biz de rotayı lojistik kaygılarla Gerede yakınlarındaki Aktaş Göleti’ne çevirdik. Ormanlık arazilerin eşlik ettiği bu yöre biraz yüksekte yer aldığı için kar ve soğuk olasılığı vardı ama beklediğimiz gibi olmadı. Bölgeye gittiğimizde bizi kapalı ama sakin bir hava karşıladı. Aktaş Vadisi bizi rüzgardan ve dolayısıyla da soğuktan koruyordu.
Devamı»13
Ankara’ya oldukça yakın, sonbaharın sarı turuncu renkleri ile bezenen ve doğa fotoğrafçılarına sonbahar çekimleri için harika imkanlar sunan nadir yerlerdendir Karagöl. Biz de atölyemizle serin ama güneşli bir günde oradaydık. Gölgeler serindi, maviydi ve buzdu. Orman içinde, ağaçların altında yatışımız ve yapraklar muhteşemdi.
Devamı»23
Görüntülerini sevdiğim kadar sonbahardaki seslerini de çok sevdiğim, “rüzgar esiyor” deyişleri en ilginç ve sevimli ağaçlardandır titrek kavak.
23
Atölyemizin ilk gezisini 23 Ekim 2011’de yaptık. Kızılcahamam Güvem’de bazalt sütunları çalıştık, daha sonra Eğerlidereköy’de sonbaharın renkleri çalışıp, şelaleye zorlu bir iniş gerçekleştirdik. Ama karşılaştığımız manzara her şeye değdi.
Devamı»25
17
Bir laf dolanıyor dilimize; “Demirkazık kızılçarşağı çıkmadıysan çarşak çıktım deme . Kan ağlayan dağcıdan mı kızılçarşak buranın adı”. İşte bu meşhur çarşağa yakın kayalık bir alana kamp malzemelerini bırakıp, önce kızılçarşağı çıktık, sonra da Demirkazık güneydoğu sırtına ulaştık. Yer yer üç derece kaya tırmanışı gerektiren rota da , tariflere bağlı kalıp doğu duvarına yakın ilerliyoruz, yanımızda ip ve teknik malzememiz var, bu bize güven veriyor. Ama geceye yürüyor oluşumuza ne demeli.
20
Geçtiğimiz bahar karlı bir tırmanış yapmış, çadıra dönünce, ıslak çorapları kurusun diye iç dış tente arasına asmış, sıcak vaadeden tulumlara girip güzel bir yemek sonrasında da dört saat nefis uyku çekmiştik.