Eyl
26
Arkadaşlar kahveler bizden. Bilgisayarınızı kapın gelin. Atölyemiz de birlikte yapacağımız güzel bir kahvaltı sonrası Siyah Beyaz fotoğraf dünyasına doğru çok keyifli bir yolculuk yapacağız. 4 ve 5 Kasım 2017 Cumartesi ve Pazar günü derslerimizi iki oturum şeklinde yapacağız.
Siyah beyaz fotoğraf, karanlık odada geçen uzun ama keyifli saatler sonunda hem sanatçısını hem de izleyicisini mutlu eden çok güzel örnekler vermiştir. Fotoğrafçının aklında çekilmeden önce tonlarını bulmaya başlar. Filmini ve banyosunu düşündüğü fotoğrafın tadlarına göre tercih eder, planlar. Ve sıra baskıya gelince ışığı bir kalem gibi kullanıp sanatını ve ustalığını sergiler. Ortaya çıkan eser çektiğinin ötesinde içindekileri kattığı biricik sanatıdır. Teknik, estetik, bazen zor ama sihirli bir süreçtir.
-
- F: Deniz Tokay
-
- F: Deniz Tokay
-
- F: Deniz Tokay
Siyah Beyaz nasıl ki karanlık odada filmle başlayıp baskıya kadar giden ciddi bir süreçse, aydınlık odada dijital fotoğraflar üzerinde siyah beyaz çalışmalar yapmak da ciddi ve disiplinli bir süreçtir. Seminerimizde karanlık oda yaklaşımlarını da sıkça hatırlayacağımız çalışmalar yapacağız. Dijital fotoğraflarımızı siyah beyaza hazırlayacağız.
Seminer sonunda tek tıkla çevirdiğiniz fotoğrafların çok ötesinde, keyifli tatlar içeren siyah beyaz fotoğrafları planlayabileceksiniz.
Devamı»
Kas
13
Siyah Beyaz nasıl ki karanlık odada filmle başlayıp baskıya kadar giden ciddi bir süreçse, aydınlık odada dijital fotoğraflar üzerinde siyah beyaz çalışmalar da disipline bir bakış gerektirir. Seminerimizde karanlık oda yaklaşımlarını da sıkça hatırlayacağımız çalışmalar yapacağız. Dijital fotoğraflarımızı siyah beyaza hazırlayacağız.
Devamı»
Eki
14
Yer: AFSAD (Ankara Fotoğraf Sanatçıları Derneği)
Tarih: 9 – 10 Kasım , 11:00 – 13:00
Siyah Beyaz nasıl ki karanlık odada filmle başlayıp baskıya kadar giden ciddi bir süreçse, aydınlık odada dijital fotoğraflar üzerinde siyah beyaz çalışmalar da disipline bir bakış gerektirir. Seminerimizde karanlık oda yaklaşımlarını da sıkça hatırlayacağımız çalışmalar yapacağız. Dijital fotoğraflarımızı siyah beyaza hazırlayacağız.
Devamı»
Ağu
15
Büyük Kızlar Ağlamaz kitabıyla öykü dünyamıza merhaba diyen Fadime Uslu, genç yaşında yazınsal olgunluğa ulaşmış yetenekli bir imza. Sinematografik anlatımla yarattığı öykü atmosferi, resim gibi çizdiği mekânları, insanları, doğal diyaloglarıyla sıcacık, içten bir dünyayı seriveriyor önümüze. Okurunu öyküsünün içine çekmeyi, orada yaşatmayı ustalıkla başarıyor. Toplumun değişik kesimlerinden yaşam biçimlerini öykülerine taşırken çarpıcı kesitler sunuyor Fadime Uslu. Kadın dünyasına olduğu kadar erkek dünyasına da içeriden bakabiliyor. Büyük Kızlar Ağlamaz’ın öykü dünyamız için önemli bir kazanç olduğunu düşünüyoruz.
(Tanıtım Bülteninden)
Yazar Fadime Uslu ile portre çalışmaları gerçekleştirdik, mekan olarak Ankara’nın sevilen yerlerinden Cafe Botanica’yı tercih ettik. Çalışmalarımızda bize destek veren Cafe Botanica’ya teşekkür ederiz.
Devamı»
Haz
28
Meşhur Rus yönetmen. Sinema sanatında verdiği eşsiz ürünler ile kendinden çok söz ettirmiş ve sinema tarihine bu harika eserleriyle imzasını atmıştır. Filmleri izleyip geçilemez, derin düşünceler ve mesajlar içerirler. Defalarca izlenebilir, sahneler düşündüren görsellerdir, zihnin hareketlerine diyaloglar hız katar. Boş laf ve görsel yoktur. Zekice kamera hareketleri bir takım anlamlar içerir. Ayrıca fotografik açıdan da son derece güzeldirler.
Aşağıda Stalker filminden bir kaç sahneyi filmin fotografik tadına göz atabilmeniz için paylaşıyorum. Bir fotoğrafçının sinema ile ilgilenmemesi mümkün müdür bilemiyorum ama ne olursa olsun görsel bir beslenme için Tarkovski filmleri kesinlikle izlenmelidir. İzleyicilerine fotoğraf algıları dışında bambaşka deneyimler sunacağına inanıyorum.
Devamı»
May
27
Gezginder Bahar 2013 Temel Dağcılık Sınıfı ile haftasonu çok keyifli bir doğa yürüyüşü yaptık. Meşhur Kuzey Yeşili Göller rotasının değişik bir versiyonunda yürüdük. Daha çok rotaya adını veren kuzey bölgelerinde dolaştık. Bir çok göl gördük, bolca orman geçişi yaptık . Hatta bu sefer daha önce hiç girmediğimiz kuzey batı bölgesinde yer alan ormanlık araziye girdik, o kadar sık ve yüksek ağaçlar vardı ki yoğun güneş altında bile karanlıktı. Gün içinde 800 metre irtifa aldığımız ve yaklaşık 16 km süren yürüyüşümüzde çok iyi su içtik ve düzenli molalar verdik. Günün sonuna tükenip bitmeden ulaşmamızı sağlayan önemli bir etkendi bu.
Devamı»
Şub
17
Mavi bir gökyüzü, yer değiştiren bulutlar, tepelerin kar ile iyice yumaşamış harika kıvrımları, ağaç vb ilgi merkezleri ile dingin manzaralar üretmek için Uludağ çok uygun bir yer. Dağı ve doğasıyla dinlenirken , günün nasıl geçtiğini anlamayabilirsiniz. Oraya hiç fotoğraf için gitmedim ama dağcılık faaliyetleri sırasında yaptığım kısa kaçamaklarda çok sevdiğim fotoğraflarım oldu. Yalnızca fotoğraf için de kesinlikle gitmek istediğim nadir mekanlardan.
Devamı»
Eyl
04
Haftasonu Kertenkeleler’le birlikteydim. Hem fotoğraflarını çektim hem de onlarla birlikte pedalladım. Tabi bolca mızıkçılık yaparak. Kertenkele Deniz İren’in hazırladığı yalıncak,bilkent ve beytepe arazilerini kapsayan parkur harikaydı. O gün 4 tane gölet gördük . İkisi Hacettepe Beytepe Kampüsü içindeydi. Hatta birinde ördekleri biraz rahatsız etmiş olsak da ay ışığında oturup romantik bir yemek yedik. Gece muhteşem bir orman geçişi yaptık. Zor zemin ve gece arazide bisiklet ile yön bulma ve sürüş açısından son derece eğitici bir etkinlikti benim için. Ayrıca Kertenkele’lerin performansına da hayran kaldım. Harka bir takım olmuşlar.
Devamı»
Ağu
30
Ankara’da ve bir çok ilde Perşembe akşamları bir çok bisikletçi bisikletin yaşamda daha fazla yer alması için bir bilinç oluşturmak hedefiyle buluşup bisiklet sürüyorlar. 30 Ağustos sürüşünde onlarla birlikteydim. Bir kaç kare paylaşırken sözü de alıntılarla ilgili arkadaşlara bırakacağım.
Devamı»
May
29
Fotoğraf, göl kenarında yüksek bir ormanda çekildi. Bisikletli ya da bisikletsiz sıkça gittiğim bir yerdir. Çok güzeldir. Doğa ve fotoğraf için beni besleyen ve dinlendiren bir mekândır. Bir keresinde termosa çayımı ve yanıma atıştırmalıklarımı alıp bu ormana gitmiştim, gölü yukardan heyecanla izleyen bir kayalık bölgenin üstüne kuruldum. Yağmur sonrası bir gündü, önümde göle doğru bahar sevincinden yemyeşil olmuş bir vadi uzanmaktaydı. Baharın coşkulu gökyüzünde bulutlar tül tül dolanırken, yoldan iyice uzakta olduğum için artık rüzgarın çam ağaçlarının iğnesine dokununca çıkardığı sesi de duyabiliyordum. Belki de bu kayalıkların bir adı vardı ama henüz duymamıştım, bilmiyordum, hatta az sonra benim oraya başka bir ad takacağım da hiç aklıma gelmezdi. Göle ve vadiye dalmış kendi içime yol almışken, arkamdan gelip önümdeki vadiye doğru kırlangıçlar inanılmaz dalışlar yaptılar, o kadar yakın geçtiler ki, keskin dalışlarıyla kanatlarından çıkan sesleri duyabildim. Belki de ben orada otururken içimde nerelere gittiysem beni görmemişlerdi. O zamandan beri adı belki başkadır, belki de yoktur ama ben buraya Kırlangıç Kayası derim.
Devamı»
