Afsad’la Doğadayız Atölye’miz ile heyecanla Tuz Gölü gezisini beklemekteydik ama ne yazık ki yağan yağmurlar Tuz Gölü ve civarını çamur deryasına dönüştürmüştü, gün batımı şansımız da çok bulutlu kapalı bir gökyüzünden dolayı kalmamıştı. Biz de rotayı lojistik kaygılarla Gerede yakınlarındaki Aktaş Göleti’ne çevirdik. Ormanlık arazilerin eşlik ettiği bu yöre biraz yüksekte yer aldığı için kar ve soğuk olasılığı vardı ama beklediğimiz gibi olmadı. Bölgeye gittiğimizde bizi kapalı ama sakin bir hava karşıladı. Aktaş Vadisi bizi rüzgardan ve dolayısıyla da soğuktan koruyordu.

Göletin çevresinde fotoğraf çekerek dolaşmaya başladık. Işık koşulları fotoğraf için keyifsiz görünse de sonuçta güzel işler çıktı. Bunun yanısıra doğal ortamda bulunmanın zorluklarını,  çamur,  yağmur ve fotoğraf birlikteliğini yaşama şansı bulduk.

Aktaş Göleti’nin üzeri bir buz tabakası ile kaplanmıştı, ılık hava ile yüzeyi biraz erimiş su birikmişti, ince ince yağan yağmur yüzeyde ilginç dokular oluşturmaktaydı, göl üzerindeki bitki toplulukları ve hayvan izleri buz ile birlikte kontrastı yüksek güzel lekeler ve kompozisyonlar sunmaktaydı.

Göl çevresinde ıslak kuru durumları kontrol etmek zor olsa da keyifle çalıştık. Hepimiz ıslak ve çamurluyduk ama yüzler gülüyordu. Boylu boyunca çamura düşen ve üstü başı batan arkadaşlarımızın bile yüzleri hiç düşmedi. Fotoğraf bahane doğada olmak  mutluluk verici ve şahaneydi.

Sıra yemek saatine geldiğinde, termoslar çıktı, serin havada ne mutlu şeydi sıcak çayın buharı. Fotoğrafını çekmediğimiz bir çok mutlu anı paylaştık. Dönüşte rotamızı  Çamkoru Göleti’ne çevirdik. Rüzgarlıydı ve Aktaş’tan daha soğuktu. Çamkoru’da çekimleri tamamlayıp Ankara’ya döndük.